Belkide bu gece, hayatımın en edebi ve sanatsal gecesinden yazıyorum. 15 Aralık ile birlikte 16 Aralığı beklerken. Bir elimde kalemim, önümde karalamakta olduğum kağıtlarım, masamın kenarında bu öğleden sonra aldığım kibritimle yaktığım sigaramı çelimsizce tutmaya çalışan kağıttan küllüğüm, arka fonda; otomatik portakal kitabını okuduktan sonra sardığım klasik müziğim -Beethoven, silence-.
Bu müthiş gecede beynim ve kalbim seni düşünmeye zorlamakta ruhumu. Tek taraflı olamayacak kadar yoğun bu seferki düşüncelerim. Aynı geceyi ayrı yerlerde birlikte yaşıyor olmalıyız.
Sahi niye böyle oldu da, sadece bazı gecelerde birbirimizi düşünerek kaldık? Niye bitki çaylarının soğumadan önce yalnızca 15 dakikası var ? Neden Mozart’ın Türk marşı isimli bestesi var ? Gündüzleri neden gökyüzü kırmızı, yeşil veyahut sarı değilde mavi ? Bu insanlar neden hep sana benziyorlar?
Düşündükçe anlamsızlaşıyor hissettiklerim...
Eyyamgüder Bey
15 Aralık 2018 Cumartesi
3 Kasım 2018 Cumartesi
Bilmiyorum ki ne olacak
Seni seviyorum... Deli gibi değil, gayet aklı başında olarak seviyorum.
Beynimin kıvrımlarında dolaşan onlarca kararsızlıktan sonra bir anda ağzımdan çıkan cümleydi seni seviyorum.. Senin için belkide sadece bir anda saçmalıyor oluşumdu fakat benim tarafımdan ise üzerinde kafa patlatılmış bir süreçti. Belkide sonundaki sessizliğin sırrı da burada yatmaktaydı.
Kelimelerimi toplayamıyorum bu gece, halen etkisindeyim sessizliğinin, umudumun seninle karşılaştığı saatten beridir..
İçimde amansızca bastırdığım duygumun esiri oldum bu günlerde, intikam vaktidir duygularımın..
Neyse neydi artık olan olmuştu hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı..
Hadi Eyvallah...
Beynimin kıvrımlarında dolaşan onlarca kararsızlıktan sonra bir anda ağzımdan çıkan cümleydi seni seviyorum.. Senin için belkide sadece bir anda saçmalıyor oluşumdu fakat benim tarafımdan ise üzerinde kafa patlatılmış bir süreçti. Belkide sonundaki sessizliğin sırrı da burada yatmaktaydı.
Kelimelerimi toplayamıyorum bu gece, halen etkisindeyim sessizliğinin, umudumun seninle karşılaştığı saatten beridir..
İçimde amansızca bastırdığım duygumun esiri oldum bu günlerde, intikam vaktidir duygularımın..
Neyse neydi artık olan olmuştu hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı..
Hadi Eyvallah...
12 Temmuz 2017 Çarşamba
Sahi var mıydı uzaylılar
Etrafimdakilerin aksine çoğu zaman buralarda değilde hayallerimin içinde yaşıyorum hayatı. Mesela uzaya çıkıyorum ben geceleri, kapıyorum bütün ışıkları çekiliyorum o güzel karanlığa bazen çıkıp gidiyorum dünyadan...
Düşünsene uzaydasın etrafin sonsuz sağ sol yok yukarısı aşağısı yok herşey tek ve sonsuz. Gezegenlerin yıldızların seslerini şarkılarını dinliyorsun sonsuzluğun içinde bir ölümlüsün sadece. Sonra ailenin sevdiklerinin yaşadıği yere dünyaya bakıyorsun çook uzaklardan aslında kendinede bakıyorsun o zaman şimdi nesin sen o gözünde büyüttüğün yaşadığını sandığın sürekli birşeyleri elde etmek için ömrünü harcadığın sen nesin uzaktan bakınca işte o toz zerresi kadar dünyada bir hiçsin. İşte bu yüzden sal kendini boşluğa dinle var olan en güzel sesleri uzaktan bak kendine çook uzaktan belki o zaman fark edersin hiçliğini ..
Düşünsene uzaydasın etrafin sonsuz sağ sol yok yukarısı aşağısı yok herşey tek ve sonsuz. Gezegenlerin yıldızların seslerini şarkılarını dinliyorsun sonsuzluğun içinde bir ölümlüsün sadece. Sonra ailenin sevdiklerinin yaşadıği yere dünyaya bakıyorsun çook uzaklardan aslında kendinede bakıyorsun o zaman şimdi nesin sen o gözünde büyüttüğün yaşadığını sandığın sürekli birşeyleri elde etmek için ömrünü harcadığın sen nesin uzaktan bakınca işte o toz zerresi kadar dünyada bir hiçsin. İşte bu yüzden sal kendini boşluğa dinle var olan en güzel sesleri uzaktan bak kendine çook uzaktan belki o zaman fark edersin hiçliğini ..
23 Mayıs 2017 Salı
Bizim Eyyamgüder Bey
Kimdir bu Eyyamgüder Bey...
Nereden gelmiştir nereye gider ne yer ne içer gibi suallerden önce bilmeyenler için eyyamgüderin bir tanınımını yapalım. Eyyamgüder plansız günübirlik yaşayan demektir ki tam da bizimkine uygun bir sıfat.
Beyimiz yalnızlığı çok sever aklı kadar da dağınık odasında saatlerce kitap okuyup zaman geçirir. Hayal dünyası da oldukça geniştir bizimkinin. Oturduğu yerden bazen uzaya çıkıp derin boşlukta süzülür, bazen geçmişe gidip çiviyle taş oyar, bazen de Tesla veyahut Einstein'ı karşısına oturtturup sohbet eder. Gariptir bizim Eyyamgüder Bey.
Tanışıklığımız yirmibir yılı bulur aslında kendisiyle ama gel gelelim ben bile yeni öğreniyorum çoğu huyunu, yeteneğini, takıntısını, zaafını. Söylemez öyle herkese. Şimdi birde yazma hevesi başladı içinde -nereden aklına geldiyse beyimizin-. Ee tabi o kadar okursa olacağı buydu. Bir sürü de boş kağıt aldırdı bana. Anlayacağınız bu seferki vaka biraz ciddi takmış bizimkisi kafaya yazacak, yoracak yine beni. Ama yazacak yazacakta ne yazar nasıl yazar inanın bende bilmiyorum. Belki o gününden, geçmişinden, hayallerinden bahseder veyahut senden. Yaa diyorum ya bizimkisi gariptir diye. Gördüyse seni, yer ettiysen aklında, döker seni boylu boyunca satırlara. Bide sevdiyse seni yandın kurtulamazsın onun kaleminden. Ya işte birde mühendis olacak bizimki uğraştığı işlere bak. Napalım böyledir bizim Eyyamgüder Bey. Ah yahu kendimi tanıtmayı unutuyordum. Ben deniz beyimizin nacizane bedeniyim efendim, bizimki de o özgür ruhlardan.
Nereden gelmiştir nereye gider ne yer ne içer gibi suallerden önce bilmeyenler için eyyamgüderin bir tanınımını yapalım. Eyyamgüder plansız günübirlik yaşayan demektir ki tam da bizimkine uygun bir sıfat.
Beyimiz yalnızlığı çok sever aklı kadar da dağınık odasında saatlerce kitap okuyup zaman geçirir. Hayal dünyası da oldukça geniştir bizimkinin. Oturduğu yerden bazen uzaya çıkıp derin boşlukta süzülür, bazen geçmişe gidip çiviyle taş oyar, bazen de Tesla veyahut Einstein'ı karşısına oturtturup sohbet eder. Gariptir bizim Eyyamgüder Bey.
Tanışıklığımız yirmibir yılı bulur aslında kendisiyle ama gel gelelim ben bile yeni öğreniyorum çoğu huyunu, yeteneğini, takıntısını, zaafını. Söylemez öyle herkese. Şimdi birde yazma hevesi başladı içinde -nereden aklına geldiyse beyimizin-. Ee tabi o kadar okursa olacağı buydu. Bir sürü de boş kağıt aldırdı bana. Anlayacağınız bu seferki vaka biraz ciddi takmış bizimkisi kafaya yazacak, yoracak yine beni. Ama yazacak yazacakta ne yazar nasıl yazar inanın bende bilmiyorum. Belki o gününden, geçmişinden, hayallerinden bahseder veyahut senden. Yaa diyorum ya bizimkisi gariptir diye. Gördüyse seni, yer ettiysen aklında, döker seni boylu boyunca satırlara. Bide sevdiyse seni yandın kurtulamazsın onun kaleminden. Ya işte birde mühendis olacak bizimki uğraştığı işlere bak. Napalım böyledir bizim Eyyamgüder Bey. Ah yahu kendimi tanıtmayı unutuyordum. Ben deniz beyimizin nacizane bedeniyim efendim, bizimki de o özgür ruhlardan.
22 Mayıs 2017 Pazartesi
Çünkü Adamdı Onlar
Çok şeyler öğrendim eskilerden, sokak kültürünü onların deyimiyle raconunu dramatik olaylarda yatan, insanı güldürüp düşündüren kitaplarda dahi bulamayacağım dersleri öğrettiler bana. Kemal Sunal, Sadri Alışık ve daha niceleri. Büyük adamlardı onlar büyük resme bakabiliyorlardı dinletiyorlardı sözlerini. Ne diyordu Sadri abimiz "iyi insan olmanında, hoşgörünün de, sevmenin de sermayesi bedava sevin lan birbirinizi" samimiyetle anlatıyordu düşüncelerini şimdikiler gibi boşbeleş laflarda değildi hee adamlık, sevgi, samimiyet yatıyordu içlerinde. Adamlıktan bahsetmişken ne diyordu Kemal abimiz "Aslen 10 Kasım doğumluyum ama Atam'ın vefat ettiği günde doğum günü kutlayamam, sevinemem, gülemem 11 Kasım doğum günümdür" inceliğe, farkındalığa bakar mısınız işte bu yüzden onlar sadece aktör, komedyen değildiler onlar ailemizden biri oldular, abimiz oldular. Çünkü bizlerden biriydi onlar. Nice güzel şeyler yazılabilir onlar hakkında ama benim ne kağıdım ne de zamanım yeter buna ve şimdi sizi onun meşhur Turist Ömer selamıyla selamlıyor sevdiğim bir sözünü bırakıyorum buraya haydi eyvallah...
"Hayat demek ölümü beklemek demektir, az çok hepimiz denizi, yıldızları, ağaçları işte falanları filanları göreceğiz. Bir çok şeyin tadına bakacağız sonra da ister istemez gidiyorum elveda şarkısını söyleyeceğiz. Öyle ise gidenin de kalanın da gönlü hoş olsun"
19 Mayıs 2017 Cuma
Sadece çikolataydı
İmreniyorum hayatta hiçbir şeyi dert tasa etmeyen insanlara, hayata karşı o kadar lakaytlar ki dersiniz hayatta beklentileri ve gayeleri yokmuş. Halbuki benim gayelerimin birini duysalar, misaldir aralarından söyleyeceğim; dünyadaki bütün çocuklara çikolatanın tadını tecrübe ettirmek. Niçin mi? Çikolata fabrikalari için kakao toplayan çocukların hiçbirinin çikolatanın tadını bırak, onun ne olduğunu dahi bilmedikleri bir dünyada yaşamaya çalıştığımız için. Af buyurun azizim bu yaşamak değildir. Bu bize göre bir İnsana göre bir yaşam değildir. Bırakınız onlar bir hiçliğin içerisinde nefes alıp vermeye devam etsinler. Hayatta gayesiz olsunlar. Ve bizler bakkaldan alıp yediğimiz çikolataya birkez daha bakalım. O bakkalda aldığımız çikolatanın değeri elimizdeki kirli paradan daha çok azizim. Onu rahatlıkla yiyebilmemiz için daha çook çalışmamız lazım....
...
...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Enteresan Bir Geceden
Belkide bu gece, hayatımın en edebi ve sanatsal gecesinden yazıyorum. 15 Aralık ile birlikte 16 Aralığı beklerken. Bir elimde kalemim, önümd...
-
Kimdir bu Eyyamgüder Bey... Nereden gelmiştir nereye gider ne yer ne içer gibi suallerden önce bilmeyenler için eyyamgüderin bir tanınımını...
-
Etrafimdakilerin aksine çoğu zaman buralarda değilde hayallerimin içinde yaşıyorum hayatı. Mesela uzaya çıkıyorum ben geceleri, kapıyorum b...