23 Mayıs 2017 Salı

Bizim Eyyamgüder Bey

Kimdir bu Eyyamgüder Bey...
Nereden gelmiştir nereye gider ne yer ne içer gibi suallerden önce bilmeyenler için eyyamgüderin bir tanınımını yapalım. Eyyamgüder plansız günübirlik yaşayan demektir ki tam da bizimkine uygun bir sıfat.
Beyimiz yalnızlığı çok sever aklı kadar da dağınık odasında saatlerce kitap okuyup zaman geçirir. Hayal dünyası da oldukça geniştir bizimkinin. Oturduğu yerden bazen uzaya çıkıp derin boşlukta süzülür, bazen geçmişe gidip çiviyle taş oyar, bazen de Tesla veyahut Einstein'ı karşısına oturtturup sohbet eder. Gariptir bizim Eyyamgüder Bey.
Tanışıklığımız yirmibir yılı bulur aslında kendisiyle ama gel gelelim ben bile yeni öğreniyorum çoğu huyunu, yeteneğini, takıntısını, zaafını. Söylemez öyle herkese. Şimdi birde yazma hevesi başladı içinde -nereden aklına geldiyse beyimizin-. Ee tabi o kadar okursa olacağı buydu. Bir sürü de boş kağıt aldırdı bana. Anlayacağınız bu seferki vaka biraz ciddi takmış bizimkisi kafaya yazacak, yoracak yine beni. Ama yazacak yazacakta ne yazar nasıl  yazar inanın bende bilmiyorum. Belki o gününden, geçmişinden, hayallerinden bahseder veyahut senden. Yaa diyorum ya bizimkisi gariptir diye. Gördüyse seni, yer ettiysen aklında, döker seni boylu boyunca satırlara. Bide sevdiyse seni yandın kurtulamazsın onun kaleminden. Ya işte birde mühendis olacak bizimki uğraştığı işlere bak. Napalım böyledir bizim Eyyamgüder Bey. Ah yahu kendimi tanıtmayı unutuyordum. Ben deniz beyimizin nacizane bedeniyim efendim, bizimki de o özgür ruhlardan.

22 Mayıs 2017 Pazartesi

Çünkü Adamdı Onlar


 Çok şeyler öğrendim eskilerden, sokak kültürünü onların deyimiyle raconunu dramatik olaylarda yatan, insanı güldürüp düşündüren kitaplarda dahi bulamayacağım dersleri öğrettiler bana. Kemal Sunal, Sadri Alışık ve daha niceleri. Büyük adamlardı onlar büyük resme bakabiliyorlardı dinletiyorlardı sözlerini. Ne diyordu Sadri abimiz "iyi insan olmanında, hoşgörünün de, sevmenin de sermayesi bedava sevin lan birbirinizi" samimiyetle anlatıyordu düşüncelerini şimdikiler gibi boşbeleş laflarda değildi hee adamlık, sevgi, samimiyet yatıyordu içlerinde. Adamlıktan bahsetmişken ne diyordu Kemal abimiz "Aslen 10 Kasım doğumluyum ama Atam'ın vefat ettiği günde doğum günü kutlayamam, sevinemem, gülemem 11 Kasım doğum günümdür" inceliğe, farkındalığa bakar mısınız işte bu yüzden onlar sadece aktör, komedyen değildiler onlar ailemizden biri oldular, abimiz oldular. Çünkü bizlerden biriydi onlar. Nice güzel şeyler yazılabilir onlar hakkında ama benim ne kağıdım ne de zamanım yeter buna ve şimdi sizi onun meşhur Turist Ömer selamıyla selamlıyor sevdiğim bir sözünü bırakıyorum buraya haydi eyvallah...
 "Hayat demek ölümü beklemek demektir, az çok hepimiz denizi, yıldızları, ağaçları işte falanları filanları göreceğiz. Bir çok şeyin tadına bakacağız sonra da ister istemez gidiyorum elveda şarkısını söyleyeceğiz. Öyle ise gidenin de kalanın da gönlü hoş olsun"

                                     

19 Mayıs 2017 Cuma

Sadece çikolataydı

İmreniyorum hayatta hiçbir şeyi dert tasa etmeyen insanlara, hayata karşı o kadar lakaytlar ki dersiniz hayatta beklentileri ve gayeleri yokmuş. Halbuki benim gayelerimin birini duysalar, misaldir aralarından söyleyeceğim; dünyadaki bütün çocuklara çikolatanın tadını tecrübe ettirmek. Niçin mi? Çikolata fabrikalari için kakao toplayan çocukların hiçbirinin çikolatanın tadını bırak, onun ne olduğunu dahi bilmedikleri bir dünyada yaşamaya çalıştığımız için. Af buyurun azizim bu yaşamak değildir. Bu bize göre bir İnsana göre bir yaşam değildir. Bırakınız onlar bir hiçliğin içerisinde nefes alıp vermeye devam etsinler. Hayatta gayesiz olsunlar. Ve bizler bakkaldan alıp yediğimiz çikolataya birkez daha bakalım. O bakkalda aldığımız çikolatanın değeri elimizdeki kirli paradan daha çok azizim. Onu rahatlıkla yiyebilmemiz için daha çook çalışmamız lazım....
...                                                                                                                  

Enteresan Bir Geceden

Belkide bu gece, hayatımın en edebi ve sanatsal gecesinden yazıyorum. 15 Aralık ile birlikte 16 Aralığı beklerken. Bir elimde kalemim, önümd...